Sen aydınlığa ben sana hasret. Gel eritir demirleri bendeki ateş.
Sus be yüreğim! Ben de biliyorum özlediğimi. Sus da, bilmesin özlendiğini.
Dilimi tuttum da, yüreğim durmadı be mübarek. Özlüyorum işte.
Yatarken bana arkanı döndüğünde bile özlüyorum seni; yokluğunda kafayı yerim ben.
Hayatta da zamanla roller değişir; bu sefer o seni özler, senin umurunda olmaz.
Yaşadığım her an seni özlemeye itiyor beni ağır geliyor yokluğun beklediğimsin, özlediğimsin, özlemimsin.
Ben sadece kışın karpuzu yazın portakalı özlerdim. Şimdi bir de sen çıktın başıma.
Benden uzakta olduğunun ne önemi var ki? Ay da güneş de benden çok uzakta ama bir günüm onlarsız geçmiyor…
Süsledim gelin misali gençliğimi sandığıma kaldırdım. Sensiz geçen yılları sildirdim sana yeni zaman aldırdım.
Dudaklarım da bir ateş. Avuçlarımda alevsin. Sensiz yalnız sensiz içim. İlahımsın sevgilimsin, sen benim her şeyimsin.
“Gitme…” diyebilecek kadar güçlü olmalı insan. Çünkü hiç kimse, kaybettiklerini unutabilecek kadar güçlü değil.
Akşam olunca hüzünle dolarım, ateşini bağrımda yakarım, özlemle gül gibi solarım, gülün ömrüyle değil sevdasıyla yaşarım.
Şimdi uzaktasın, benimle değil ben ise yalnızım, seninle değil adın kalbimde, dilimde değil seni çok özledim, elimde değil.